Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, ortalama sıcaklıklar Batman hariç tüm bölgelerde mevsim normallerinin üzerindeydi.
Türkiye genelinde aralık ayı ortalama sıcaklığı 8,3 derece olarak ölçüldü.
Bu da 1991-2020 yılları arasındaki ortalamanın 3,5 derece üzerindeydi. Geçen ay Van’ın Özalp ilçesinde sıfırın altında 21,3 derece ile en soğuk, Sinop’ta 27,4 derece ile en sıcak günler yaşandı.
Bölgelere göre sıcaklıklar şöyleydi:
Marmara: 10,3 derece (Balıkesir: -2,4 derece, Bursa: 25 derece)
Ege: 11,2 derece (Kütahya: -4 derece, Salihli: 24 derece)
Akdeniz: 12 derece (Göksun: -6 derece, Kale: 25,9 derece)
İç Anadolu: 5,5 derece (Kangal: -10,9 derece, Çumra: 19,5 derece)
Karadeniz: 8,4 derece (Bayburt: -11,8 derece, Sinop: 27,4 derece)
Doğu Anadolu: 2,5 derece (Özalp: -21,3 derece, Ergani: 16,3 derece)
Güneydoğu Anadolu: 9,3 derece (Ceylanpınar: -5,2 derece, Cizre: 22,5 derece)
SICAKLIK ARTIŞININ NEDENLERİ NELERDİR?
Sıcaklık artışının nedenleri, hem doğal hem de insan kaynaklı olabilir. Doğal nedenler arasında güneş ışınımındaki değişimler, volkanik faaliyetler, okyanus akıntıları ve atmosferik dolaşım gibi faktörler sayılabilir. İnsan kaynaklı nedenler ise başta sera gazı emisyonları olmak üzere, fosil yakıtların yakılması, ormansızlaşma, tarım, sanayi ve ulaşım gibi faaliyetlerdir.
Sıcaklık artışının sonuçları ise hem çevresel hem de sosyoekonomik açıdan çok ciddidir. Sıcaklık artışı, kutup buzullarının erimesine, deniz seviyelerinin yükselmesine, kuraklık, sel, fırtına, yangın gibi aşırı hava olaylarının artmasına, biyolojik çeşitliliğin azalmasına, ekosistemlerin bozulmasına, tarım ve balıkçılık üretiminin düşmesine, sağlık sorunlarının artmasına, göç ve çatışmalara neden olabilir.
Sıcaklık artışını önlemek veya azaltmak için, sera gazı emisyonlarını azaltmak, yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmak, enerji verimliliğini artırmak, ormanları korumak ve ağaçlandırmak, iklim değişikliğine uyum sağlamak gibi önlemler alınması gerekmektedir.
