Merkez Bankası’nın (TCMB) net uluslararası rezervleri, TL’nin seviyesini belirlemek için rezerv satışlarına seçim sonrası son vermesi ardından başlayan yükseliş trendini sürdürerek geçen hafta 6 milyar doların üzerinde artış gösterdi.
Reuters’ın hesaplamalarına başvurduğu dört bankacı, Perşembe günü TCMB tarafından resmi olarak açıklanacak net uluslararası rezervlerin geçen hafta 24 milyar dolara yaklaştığın hesapladı.
Bankacılar ayrıca TCMB brüt rezervlerinin geçen hafta yaklaşık 4 milyar dolar artış kaydederek 125.5 milyar dolara yükseldiğini hesapladı.
İlgili veriler TCMB analitik bilanço verilerinden ve öncü göstergelerinden hesaplanabiliyor. TCMB konuya ilişkin bir yorum yapmadı.
Bankacılar TCMB rezervlerini geçiş dönemi olarak adlandırılan kamu kontrollü döviz politikalarından serbest politikalara geçiş sürecinde olduğu için yakından takip ediyor.
EN DÜŞÜK SEVİYE HAZİRAN’DA
TCMB net rezervleri, 2 Haziran’da -5.7 milyar dolara inerek 2002 yılında başlayan veri serisinin en düşük değerini almasından bu yana geçen yaklaşık dört ayda 30 milyar dolar toparlanmış olacak.
TCMB geçen yıl devreye aldığı önlemlerle ihracatçıların döviz gelirlerinin %40’ını rezervine katıyor. Türkiye yılda 250 milyar dolarlık ihracat yapıyor ve bu adım 12 ayda düzenli 100 milyar dolarlık rezerv kazanımı anlamına geliyor.
Seçimler öncesi bu tutarın tamamı hatta bazen daha fazlası piyasaya satılıyordu. TL’nin seçim öncesi olması gerekenden daha değerli kalmasını sağlayan bu süreçte ihracat gibi gelirler ve TCMB rezervlerinin kendisi satılarak sağlanmıştı. Seçim sonrası ise bu süreç sona erdi.
TCMB’nin ihracat haricinde kur korumalı mevduat (KKM), turizm, yabancıların konut ve vatandaşlık edinimi, YUVAM kaynaklı düzenli döviz gelirleri de bulunuyor.
TCMB döviz kazandırıcı işlemlerden toplanan dövizleri ise en çok KKM çıkışları için likidite ve ihracatçıların ithalat kaynaklı ihtiyaçlarını sağlamak için kullanırken; seviye değil likiditeyi gözettiğini belirtiyor.
Ekonomi yönetimi kur hedeflerinin olmadığını söylüyor. Yönetim serbest kambiyo rejimi, dalgalı kur sistemi, dışa açık kurallı ekonomi sistemini benimseyen bir anlayış içinde olduğuna dikkat çekiyor.
TL’yi savunmak için kamu bankaları aracılığı ile rezerv satışına da olanak sağlayan Hazine protokolünün kullanımına son verilmesiyle başlayan rezerv artışı TCMB’nin bankalara rekor KKM dönüşleri kaynaklı oluşan döviz satışlarına rağmen devam ediyor.
TCMB KKM dönüşleri için bankalara ihtiyacı olan dövizi doğrudan sağlayacak düzenlemeye giderken birkaç ay önce gerçekleşen bu değişim işlemciler tarafından daha “şeffaf” politikaların ilk adımı olarak nitelenmişti.
Rezerv artışları, KKM dönüşlerinin rekor seviyede olduğu Ağustos ayında yavaşladı ancak yine de devam etti. Hesaplamaları yapan bir bankacı, “Ağustos ayı için 50 milyar dolarlık KKM dönüşü olduğunu dönemde de rezervlerdeki belirgin bir kayıp olmaması gayet olumluydu. Şimdi ise rezerv kazanımlarının biraz arttığını görebiliriz” dedi.
Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s ay başında Türkiye’nin tekrar ortodoks ekonomi politikasını benimsemesinin, daha güçlü kredi notu bakımından yakında semeresini vermeye başlayabileceğini söylemişti. Raporda TL’deki değer kaybına izin verilmesinin ülkedeki politika normalleşmesine bir işaret olarak nitelenmiş ve rezervlerde “büyük kur müdahalelerinin sonra ermesiyle” artış trendi başladığını belirtmişti.
patronlardunyasi.com
