BAHATTİN GÖNÜLTAŞ/EMİRHAN YILMAZ – İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları ülke ekonomisinde durgunluğa, yerel para biriminin değer kaybetmesine ve borsada gerilemeye neden olurken, çatışmaların sürmesinin ekonomide ciddi bir daralmaya yol açacağı belirtiliyor.
7 Ekim’den bu yana süren İsrail-Filistin çatışması, İsrail ekonomisine de darbe vuruyor. İsrailli tüketiciler, çatışmalar nedeniyle gıda dışı harcamalarında önemli ölçüde kısıtlamaya giderken, tüketici harcamalarındaki düşüşün yarattığı hasar ekonominin geneline yayılıyor.
Ülkede 350 bin kişinin yedek askerlik görevi için Gazze Şeridi ve Lübnan sınırına gönderilmesi de iş gücünü olumsuz etkiledi.
İsrail hükümeti, 120 binden fazla İsrailliyi resmi tahliye programının bir parçası olarak daha güvenli yerlere yerleştirdi. Gazze Şeridi ya da Lübnan sınırı yakınlarında yaşayan insanların çoğu, halen ülkenin merkezindeki otellerde ya da Kızıldeniz’deki Eilat’ta kalıyor.
İsrail Savunma Bakanlığı sözcüsü, çok sayıda kişinin de güvenlik için kendi rızalarıyla evlerini terk ettiğini açıkladı. İsrail’in toplam nüfusu yaklaşık 10 milyon. Ülkede çatışmalardan dolayı yerinden olanların sayısının ise 250 bin civarında olduğu tahmin ediliyor.
Çatışmaların İsrail’e maliyetinin 17 milyar doların üzerinde olması bekleniyor
Eski İsrail Merkez Bankası başekonomisti Asher Blass, İsrail’de ekonomik büyümenin çatışmalardan olumsuz etkileneceğini, gerilemenin boyutunun çatışmaların süresine bağlı olacağını ifade etti.
Yatırım şirketi Psagot’un başekonomisti Guy Beitor da “İsrail’in girdiği çatışmanın uzun sürmesi ve ekonomide talebe ciddi zarar vermesi bekleniyor.” dedi.
Tel Aviv’deki yatırım kuruluşu Meitav’ın başekonomisti Alex Zabezhinsky ise 60 gün süreceğini tahmin ettikleri çatışmaların maliyetinin 17 milyar doların üzerinde olacağını belirtti.
Söz konusu tutar, mühimmat ve yedek askerlerin seferber edilmesi, doğrudan çatışmaların maliyeti, maddi zararın tazmini, işletmelere ve ailelere yardım ödemeleri ve işsizler için tazminatı içeriyor. Bu tutar, toplam ekonomik çıktının (GSYH) yüzde 3,5’ine tekabül ediyor. 7 Ekim’de başlayan çatışmaların maliyetinin iki ülke arasında daha önce yaşanan çatışmaların maliyetinden yüksek olacağı tahmin ediliyor.
İsrail şekeli dolar karşısında 11 yılın en düşük seviyesine geriledi
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P), 25 Ekim’de İsrail’in kredi notunu “AA-” olarak teyit ederken, not görünümünü jeopolitik riskler nedeniyle “durağan”dan “negatif”e çevirdi.
Fitch Ratings de geçen hafta başında jeopolitik riskler nedeniyle İsrail’in “A+” olan kredi notunu negatif izlemeye aldığını açıkladı.
Fitch, çatışmaların bölgedeki diğer aktörleri de içerecek şekilde tırmanmasının not indirimiyle sonuçlanabileceği uyarısında bulundu.
Moody’s ise 20 Ekim’de İsrail’in “A1” olan kredi notunu olası bir düşüş için incelemeye aldığını bildirmişti.
Diğer yandan, İsrail şekeli dolar karşısında 11 yılın en düşük seviyesine geriledi. İsrail Merkez Bankasının 9 Ekim’de açıkladığı, yerel para birimini istikrara kavuşturmak için 30 milyar dolara kadar satış yapma planına rağmen şekel şiddetli çatışmaların ortasında zayıflamaya devam ediyor.
7 Ekim’de dolar/şekel paritesi 3,83 iken 30 Ekim’de 4’e yükseldi. Yine ekimde avro/şekel paritesi 4,08 iken, 30 Ekim’de 4,24’e çıktı.
İsrail İnovasyon Kurumuna göre, ülkede yüksek teknoloji iş gücünün tahminen yüzde 10-15’i yedek askerlik görevine çağırıldı.
Uzmanlar, çatışmaların ortaya çıkardığı hasarı gidermeye ve askeri güce yönelik harcamalardaki artışın gelecek yıllarda bütçeyi zorlayacağını belirtiyor.
İsrail Merkez Bankasından uyarı
İsrail Merkez Bankası, 24 Ekim’de Gazze’deki çatışmanın tırmanmasından kaynaklanan riskler nedeniyle ekonomik büyüme tahminini aşağı yönlü revize etti.
Banka, 2023 büyüme tahminini yüzde 3’ten yüzde 2,3’e, 2024 tahminini ise yüzde 3’ten yüzde 2,8’e çekti. Bankanın tahminleri, çatışmaların Gazze Şeridi ile sınırlı kalacağı varsayımına dayanıyor.
Bankaya göre, çatışmaların maliyeti yılın dördüncü çeyreğinde mali durumu önemli derecede etkileyecek ve büyük bir enflasyon riskini temsil eden şekeldeki değer kaybının yanı sıra tüketicinin mal ve hizmet talebini kısıtlayacak.
Ülkede seferberlik sonrası iş gücü sıkıntısı olacağı ve altyapıdaki tahribat nedeniyle hem talebin hem de arzın kısıtlanacağı öngörülüyor.
“Çatışma hali İsrail ekonomisini her geçen gün istikrardan uzaklaştırıyor”
Necmettin Erbakan Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Gökhan Çınkara, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, İsrail ekonomisinin 7 Ekim’den itibaren çok ciddi bir baskının altında olduğunu söyledi.
İsrail GSYH’sinin 520 milyar dolar olduğunu belirten Çınkara, “(İsrail ekonomisi) Bundan önceki en büyük şokunu Kovid-19 salgınında atlatmıştı. Okulların kapatılması, iş yerine giriş-çıkışın engellenmesi gibi durumlardan dolayı ekonomi olağan akışından epey uzaklaşmıştı. Bugün de aynı şey yaşanıyor. İsrail’de iş gücünün yüzde 8’i şu an askerde. Bu da yaklaşık 350 bin kişiye tekabül ediyor. Bu önemli bir rekor. İsrail’in ekonomisinin durgunlaşmasına yol açacak boyutlara ulaşabilir. İsrail’deki araştırmacılar, bu çatışmanın İsrail hükümetine aylık maliyetinin 2,5 milyar dolar olduğunu söylüyor.” ifadesini kullandı.
Çınkara, çatışma süresinin uzamasının maliye politikası ve finansal dengeler üzerinde bozucu etkisinin olacağına işaret ederek, İsrail Merkez Bankasının da yakınlarda bu yönde bir uyarıda bulunduğunu hatırlattı.
Tel Aviv borsasının rekor ölçüde düştüğünü dile getiren Çınkara, “Yüzde 15 dolaylarında dolar bazında düşüş yaşadı. Bu da yaklaşık 25 milyar dolara tekabül ediyor. İsrail para birimi şekel 2012’den bu yana en kötü performansını sergiliyor. Merkez Bankası da şekelin bu hızlı düşüşünü engellemek için 45 milyar dolarlık bir paket açıkladı. Çatışmalar uzadıkça ve etkisini artırdıkça bu paketlerin de çok fazla bir anlamı kalmıyor. Çatışma hali İsrail ekonomisini her geçen gün istikrardan uzaklaştırıyor.” diye konuştu.
“Çatışmalar arttıkça İsrail’in ekonomik performansının daha da kötüye gideceğini söylemek sürpriz olmaz”
Gökhan Çınkara, ülkedeki küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin performanslarının çatışmalar öncesine kıyasla oldukça kötü durumda bulunduğuna dikkati çekerek şunları kaydetti:
“Çoğunun işçi çıkarttığı söyleniyor. Ekonomi hem finans açısından hem mikro dengeler hem de makro dengeler açısından iyi bir görüntü vermiyor. JP Morgan’ın son yayınlanan bir analizine göre, bu çeyrekte İsrail ekonomisinin yüzde 11 küçüleceğini söylüyorlar. Böyle bir anket var. Ayrıca hükümet bir uyarı yayınladı ve artık 50’den fazla kişinin toplanması yasak. Büyük konserler, büyük toplantılar azaldı. Yani Kovid’e benzer durumlar var. İsrail’in Gazze ile sınır olan güney bölgesinde yaklaşık 120-150 bin kişi yerinden edilmiş oldu. Oradaki ekonomik faaliyetler de artık ulusal ekonomiye dahil olmayacağı için epey bir azalmış durumda.”
İsrail’de finans araştırmacılarına göre kredi kartı harcamalarında da büyük düşüş yaşandığını belirten Çınkara, insanların artık harcama yapmadığını söyledi.
Çınkara, “İsrail ekonomisinin ana motoru olan yüksek teknoloji endüstrisinde çalışan çoğu insan da rezerv asker olarak çatışma bölgelerine gitti. Bu da yüksek teknoloji endüstrisinin ivme kaybedeceğini gösteriyor. Aynı zamanda yeni anlaşmalar yapılmıyor. Yapılabilecek olan anlaşmaların yüzde 70’inin iptal edildiği de söyleniyor. Tüm bunları toplayınca çatışmalar arttıkça İsrail’in ekonomik performansının daha da kötüye gideceğini söylemek sürpriz olmaz.” dedi.