Suriye’nin kuzeyinde bölücü terör örgütü YPG ve PKK’nın ağırlığını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) 7 kantonda kendi belirledikleri adaylarla 11 Haziran’da yerel seçime gitme planı Türkiye’nin kararlı tutumu sonucu bozuldu. Terör örgütü, ertelediği seçimi yine gündemde tutup Ağustos’ta yapmayı planladı. Böylece örgüt gündemde kalmayı da amaçlıyor. SÖZCÜ’nün görüştüğü askeri ve diplomatik kaynaklar “Türkiye için tehlike Irak’ın kuzeyi değil, Suriye’nin kuzeyidir” değerlendirmesini yaptı. Kuzey Suriye’de olanları şöyle anlattı:
ABD’NİN PARALI ORDUSU
– ABD, kendisine bağlı Kuzey Suriye’de bir devlet kurmak istiyor. Devletin kuruluşu, işleyişi ile ilgili de her türlü eğitimi veriyor. Benzer uygulamayı Irak’ın kuzeyinde vermiş, devletin yapılanmasında görev alacak üst düzey isimler ABD’ye götürülüp devlet sistemi öğretilmişti. Şimdi de, benzer uygulama, Suriye’nin kuzeyi için yapılıyor.
– Adı ‘Suriye Demokratik Güçleri (SGK) olsa da ABD’nin Kuzey Suriye’de PKK ve YPG’lilerden oluşan 60-70 bin civarında paralı askeri var. Er geç bunlarla paravan bir ‘terör devleti’ kurmak niyetinde. ABD, orduyu eğitiyor, silahlandırıyor, törenlerine katılıyor, maaşlarını ödüyor. Bunlar, ABD’nin bölgedeki ordusudur. Nihai hedefi bağımsız ama kendine bağlı devlet kurmaktır.
– ABD, Türkiye’nin müttefikliğinden de vazgeçecek değil. Cumhurbaşkanı’nın ‘Müdahale ederiz’ sözleri, Dışişleri Bakanlığı ile Milli Savunma Bakanlığı’nın, yapılacak seçimlere karşı yaptığı sert açıklamalar, devletin kararlı duruşu, diplomatik girişimler sonucu, ABD’nin isteğiyle seçim 11 Haziran’da yapılmayacak. Ancak, ABD’nin yaptığı açıklamalarla, seçimden tamamen vazgeçilmiş değil. Kuşkusuz ABD Türkiye’den de vazgeçmez. Ülkemiz yetkililerinin ‘Müdahale ederiz’ sözlerinin çok kararlı olduğunu gördü.
– Orada bir devlet kurulması, Suriye’nin toprak bütünlüğünü hedef alıyor. Türkiye’nin ulusal güvenliği de tehlikeye atılmak isteniyor. ABD, tüm olup bitenlere rağmen orada devlet kurma planından vazgeçmiyor.
– Türkiye, Kuzey Suriye’de varlığını artırıp eksikliklerini tamamlamazsa bu yıl olmasa bile bu sorun gelecek yıl yine önümüze çıkacak. Terör koridoru oluşmasına engel olmalıyız. Törenlerini yaptığı, maaşlı, ABD’nin bölgedeki ordusu. Nihai hedefi bağımsız ama kendine bir devlet kurmaktır.
– Böylece Suriye’nin toprak bütünlüğü hedef alınıyor, Türkiye’nin ulusal güvenliği tehlikeye atılmak isteniyor.
ABD, silahlarla donattığı teröristlere askeri eğitim de veriyor.
TÜRKİYE’NİN GİRİŞİMLERİ
PKK ve YPG’nin denetimde olan “Özerk yönetim”in, geçen Aralık ayında kabul ettiği “Toplumsal Sözleşme” temelinde “yerel seçim” hazırlığına başlamasının hemen ardından, Türkiye, söz konusu adımı engellenmek için başta ABD olmak üzere ilgili aktörler ve uluslararası kuruluşlar nezdinde yoğun bir diplomasi trafiği başlatmıştı. Sürdürülen temaslarda Türkiye, söz konusu seçimin “Gayrimeşru bir nitelik taşıdığı”nı vurguladı, seçime meşruiyet kazandırabilecek nitelikte hiçbir adım atılmaması ve talep edildiği üzere uluslararası gözlemci görevlendirilmemesi istendi.
BM KARARLARINA AYKIRI
Kuzey Suriye’de YPG/PKK öncülüğünde seçim yapılmasının Suriye’nin toprak bütünlüğü ve birliğini garanti altına alan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararına aykırı olduğu belirtildi. “Sözde seçimlere yeniden izin verilmesinin Suriye sahasındaki şiddet ve istikrarsızlık ortamını artıracağı” uyarısında bulunuldu.
“Özerk Yönetim”in “yerel seçimlerle” yetinmeyeceğini, bunun ardından ayrılıkçı gündemi ilerletecek diğer adımların geleceğini belirten kaynaklar “Türkiye’nin Suriye’nin kuzeydoğusunda hem Suriye’nin toprak bütünlüğünü hedef alan hem de ülkemizin ulusal güvenliğini tehlikeye atan bir girişime izin vermeyeceğini” vurguladılar.
YABANCILAR NE DİYOR?
Türkiye’nin seçimin engellenmesi, bundan sonra da yapılsa bile meşru sayılmayacağına ve bu girişime izin vermeyeceğine ilişkin açıklamalarından sonra yaşanan gelişmeleri diplomatik kaynaklar şöyle yorumladı:
– “ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü 30 Mayıs tarihinde düzenlenen basın toplantısında, Suriye’de yapılacak her seçimin 2254 sayılı BMGK kararında belirtildiği üzere adil, özgür, şeffaf ve kapsayıcı olması gerektiğini, Suriye’nin kuzeydoğusundaki mevcut durumun seçimlerin bu şekilde düzenlenmesine müsait olmadığını ve bu hususun bölgedeki çeşitli aktörlerle paylaşıldığını belirtmiştir.
– Sözde seçimlerin istikrarı zedeleyici, meşruiyetten yoksun ve Suriye’de toplumsal uzlaşı ve siyasi çözüm perspektifine zarar verici niteliği, sahadaki diğer belirleyici aktörler dahil, temas edilen ülkeler tarafından da teslim edilmiştir. ABD’nin bu açıklamayı yapmasının sağlanması da, bu görüşün tahkiminde etkili olmuştur.
– Önümüzdeki döneme yönelik planlamalar da var. Gerek sözde ‘seçimler’ gerek başka başlıklar altında gündeme gelebilecek, meşruiyeti olmayan tek taraflı girişimlerin hayata geçirilmemesi yönündeki çabalar bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sürecektir. ABD başta olmak üzere ilgili tüm aktörlere bu yönde mesaj verilmeye devam ediliyor. Seçimin yapılmaması için Türkiye hem diplomatik açıdan hem güvenlik alanında çok ciddi baskı uyguladı. Seçim şimdilik ertelendi. Biz, seçimin yapılmamasını istiyoruz.”