Güncel Haber Sitesi

Haber Takip Merkezi – Güncel ve Tarafsız Haber Sitesi – Ülkenin Nabzını Tutan Site

ABD-Ukrayna krizinin ardından akıllara geldi: Budapeşte Memorandumu

1994 yılında imzalanan Budapeşte Memorandumu'na göre, Ukrayna’ya karşı herhangi bir askeri müdahale olursa sözleşmeyi imzalayan devletler bunu engelleyerek ülkenin toprak bütünlüğünü koruyacakları adına garanti verdi. İngiltere ve Rusya dışında ABD de bu antlaşmaya imza attı.

Trump ve Zelenskiy Arasındaki Sözlü Düello ve Budapeşte Memorandumu

Son günlerde en güncel tartışma konularından birisi ABD Başkanı Donald Trump ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy arasındaki sözlü düello oldu.

ABD, yaklaşık üç yıldır devam eden Rusya-Ukrayna savaşında kendi çıkarlarına göre bitmesini istiyor ve bu doğrultuda Zelenskiy’e büyük bir baskı uyguluyor. Uluslararası hukuk açısından bazı konuların net bir şekilde ele alınması gerekiyor.

ABD’in İstediği ve Ukrayna’nın Kararı

1990’larda, Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla bağımsız birer devlet olan Ukrayna, Kazakistan ve Belarus’un potansiyel tehlike taşıyan nükleer silahlarından vazgeçmeleri için ABD ve Avrupa tarafından çalışmalar yürütüldü.

Bu çabalar sonucunda, 1994’te ABD, İngiltere, Rusya ve Ukrayna tarafından imzalanan “Budapeşte Memorandumu” ile Ukrayna nükleer silahlarını vazgeçip teslim etti. Çin, Fransa, Belarus ve Kazakistan da sözleşmenin tarafları arasında yer aldı.

Memorandum, Ukrayna’ya karşı herhangi bir askeri müdahale durumunda imzacı devletlerin ülkenin toprak bütünlüğünü koruma taahhüdünde bulunmalarını içeriyordu. Ukrayna bu sözleşmeyi en etkili şekilde uygulayarak dünya barışına katkı sağladı.

“İlerisi İçin Kötü Örnek” Yorumları

ABD ve Rusya, memorandumu yok sayıyor gibi davranıyor. Bu nedenle, Trump‘ın tutumunu anlamak zorlaşıyor. Bu yaklaşım ileride diğer ülkelerin nükleer silahlardan vazgeçme kararlarına kötü bir örnek olabilir. Bu durum dünyanın geleceği açısından endişe vericidir.

Bu davranışın, ileride nükleer silahların imha veya kısıtlanması ile ilgili anlaşmalar açısından son derece olumsuz bir örnek olduğu belirtilmektedir.

Türkiye’nin Durumu ve Arabuluculuk Rolü

Türkiye, savaşın başından beri tarafsız bir şekilde hareket ederek dünya ticaretinin aksamadan devam etmesi için tahıl koridoru girişimlerinde bulundu. Bu tutum, uluslararası toplum tarafından takdir edilmektedir. Türkiye’nin yapıcı ve gerçekçi politikaları, dünya tarafından olumlu karşılanmaktadır.

Trump ve Zelenskiy arasındaki gelişmelerden sonra Türkiye’nin arabuluculuk ve tarafsız konumu daha da önem kazanmıştır. Türkiye, bu süreçte tarihi bir fırsat yakalamıştır.

Budapeşte Memorandumu ve Nükleer Silahların Vazgeçilmesi

5 Aralık 1994 tarihinde Macaristan’ın Budapeşte kentinde AGİT konferansında imzalanan Budapeşte Memorandumu, Belarus, Kazakistan ve Ukrayna’nın Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması’na katılımıyla ilgili güvenlik güvenceleri sağlamak amacıyla imzalandı.

Memorandum, Ukrayna, Beyaz Rusya ve Kazakistan’ın toprak bütünlüğü veya siyasi bağımsızlığına yönelik tehditlere karşı güvenlik güvenceleri de sağladı. Bu doğrultuda, Ukrayna’nın nükleer silahlarını terk etmesiyle 1994 ve 1996 yılları arasında bu ülkeler nükleer silahlardan vazgeçmiş oldu.

Memorandumun ilk maddesi, imzacı devletleri AGİK Nihai Senedi ilkelerine uygun olarak, mevcut sınırlar içindeki bağımsızlığı ve egemenliği saygı göstermeye yönlendirdi. Ancak, bu yükümlülüğe uymayan ilk ülke Rusya oldu.